E-Ticaret işini yapmak isteyen kişiler ve kurumlar öncelikle mükellefiyet tesis ettirmelidir. Yapacakları işin büyüklüğüne göre şahıs şirketi ya da sermaye şirketi (Limited şirket, Anonim Şirket) olarak işlerini resmiyete dökebilirler.
Kuracakları şirket eğer internet ortamından satış gerçekleştirmeyi hedefliyor ise nace kodunu bu hedefe göre seçmelidir. Nace kodunu bir örnekle anlatmak gerekirse eğer “479114-RADYO, TV, POSTA YOLUYLA YA DA İNTERNET ORTAMI ÜZERİNDEN YAPILAN PERAKENDE TİCARET” olarak açıklayabiliriz.
İlk önce şahsına ait web sitesi üzerinden satış yapmak isteyen girişimciler Elektronik Ticaret Bilgi Sistemine (ETBİS) KEP adresleri ile kayıt olmak zorundadırlar. Aynı şekilde girişimci internet ortamı üzerinden yurtdışına satış yapacak ise sisteme kep adresiyle kayıt olmak zorundadır. Ancak yurt içindeki satışlarda N11, Hepsiburada gibi ortak olan pazar yerleri kullanılıyor ise ve sosyal medya üzerinden instagram, facebook vb. platformlar kullanıyor ise kayıt olma gibi bir zorunluluğu yoktur.
Elektronik Ticaret Bilgi Sistemine (ETBİS) E-Ticaret işini yapmak için giriş yapan girişimcileri ve firmaları kayıt altına almak amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulmuştur. Sistemin amacı internet ortamı üzerinden alışveriş yapan tüketiciyi kötü satıcılara karşı korumak, E-Ticaret işini yapan firmaların kayıtlarından istatistikler oluşturmak ve güvenli bir ticaret ortamı oluşturmaktır.
E-Ticaret işi ile uğraşan girişimcilerin yıllık olarak cirosu 5 Milyon TL üzerine çıkması durumunda E-Fatura kullanma zorunluğu da vardır.
Katma Değer Kanunu 1/1.maddesine göre “Türkiye’de sınai, ticari, zirai iş ve serbest meslekte çalışanlar çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu” belirtilmiştir. KDV kanunundaki hassas konulardan birisi de malların ya da hizmetin nereden alındığı ve nereye satıldığıdır. Eğer ürün yurt içinde satılıyor ise Katma Değer Vergisine tabi olması gerekir. Eğer ki ürün yurtdışında temin edilip yurtdışında satılıyor ise Katma Değer Vergisi ile bir ilgisi bulunmamaktadır ve vergi hesaplaması yapılmamaktadır. Eğer ürün yurt içinde temin edilip yurtdışında belli bir fiyata satılıyor ise bu satış ihracat kapsamında olacağı için Katma Değer Vergisi hesaplanmayacaktır. İhracat yoluyla yapılan satışlarda eğer devreden KDV mevcut ise KDV iadesi alınabilme ihtimali vardır.
2012 yılında ihracat yapmanın önünü açmak için yeni bir uygulama hayata geçirildi. Mikro ihracat ya da kolay ihracat olarak bilinen bu sistem sayesinde bireysel ya da kurumsal şirketler tek seferde 300 kg ve 15.000 Euro’ya kadar olan satacağı ürünleri sadece Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı hazırlanarak ek bir bedel ödemeye gerek kalmadan, uluslararası kargo şirketleri bağı ile yurtdışına gönderebiliyorlar. Bu sistem de hem maliyet ve zamandan kazandırıyor hem de bürokratik işlemleri yok denecek kadar azaltıyor. Mikro ihracat sisteminin diğer yararları ise şunlardır; İhracatçı Birlikleri nispi aidatından muafiyet sağlıyor, Gümrük Müşavirliği Ücreti alınmıyor, vekaletname aranmıyor, hızlı bürokratik işlemler sayesinde zamandan tasarruf sağlanıyor ve cumartesi günü bile gümrük işlemi yapılabiliyor.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 1’inci maddesi gereğince; “Gerçek kişilerin şahıslarına ait gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir, bir adet gerçek kişinin bir takvim yılı (365 gün) itibaren elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” olarak bahsedilerek gelir vergisi konusu hakkında açıklama da yapılmıştır. Aynı kanunda 37’nci maddesinde ise ticari kazancın tanımı yapılmış olup; her çeşit ticari ve sınai faaliyetlerden oluşan kazançların ticari kazanç olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine aynı kanunda 2.bölümü 3.maddesinin 1 numaralı bendinde; Türkiye’de oturma izni olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri belirli bir miktar kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergi alınacağı hakkında hüküm bağlanmıştır.